TÜRKÇE

G20 Tarım Bakanları Toplantısı Bildirgesi

G20 Tarım Bakanları Toplantısı Bildirgesi

G-20 Tarım Bakanları Toplantısı
İstanbul, 7-8 Mayıs 2015
Nihai Bildirge 

  1. Biz, G-20 Tarım Bakanları, 2050 yılı itibariyle 9 milyar olması beklenen dünya nüfusu için küresel gıda güvenliği ve beslenme ihtiyacını karşılama hedefine bağlıyız. Doğal kaynaklar ve biyo-çeşitlilik üzerinde yoğunlaşan baskıların ve iklim değişikliğinin meydana getirdiği etkilerin, bir yandan tüm boyutlarıyla – ekonomik, sosyal ve çevresel – daha sürdürülebilir olan gıda sistemlerinin tesisi yönünde hareket edilmesini ve özellikle gıda israfı ve kayıplarının asgariye indirilmesini, diğer yandan da verimliliğin artırılmasını zorunlu kıldığının altını çizmekteyiz. Sürdürülebilir ve dayanıklı gıda sistemlerine yapılacak sorumlu yatırımlar, yoksulluğu azaltmaya ve G-20’nin kapsayıcı büyüme gündemine katkı sağlamaya yönelik olmalı; gıda tedarikinin genişletilmesi ve özellikle kadınlar ve gençler bakımından kırsal alanlarda gelirlerin ve kaliteli istihdamın artırılması için verimliliği yukarıya çekmelidir. Liderlerimiz, gıda güvenliği ve beslenmenin G-20’nin en tepedeki önceliği olduğunun altını çizmiş ve 2014 yılında G-20 Gıda Güvenliği ve Beslenme Çerçevesi’ni kabul etmişlerdir.
  1. Gıda güvenliği ve beslenme G-20 üyelerini ve G-20 dışında kalanları eşit derecede ilgilendirmektedir. G-20 Kalkınma Çalışma Grubu’nun (KÇG), G-20’nin gıda güvenliği ve kalkınma gündemlerinin eşgüdümüne ve özellikle yoksullukla mücadele edilmesine yönelik çalışmalarını takdirle karşılıyoruz. Yoksulluk, gıda güvencesinin olmamasının başlıca nedenidir ve ulusal gıda güvenliği bağlamında yeterli gıdaya erişim hakkına aşamalı biçimde sahip olunmasının önünde engel teşkil etmektedir. G-20 Gıda Güvenliği ve Beslenme Çerçevesi için taslak Uygulama Planı’nın hazırlanmasında kaydedilen ilerlemeyi memnuniyetle karşılıyoruz.
  1. G-20’nin tarım ve gıda güvenliği alanında bugüne kadarki başarılarını tanımaktayız. Bu başarılar, özellikle Gıda Fiyatlarındaki Değişkenlik ve Tarım Hakkında 2011 Eylem Planı’nı içermektedir. Ayrıca, Tarım Piyasaları Bilgilendirme Sistemi’ni (AMIS), Küresel Tarım ve Gıda Güvenliği Programı (GAFSP) vasıtasıyla sürdürülebilir verimlilik artışının desteklenmesini, Sorumlu Tarım Yatırımları İlkeleri’nin (RAI) geliştirilmesinin ve ihtiyari uygulanmasının desteklenmesini, her yıl yapılan Tarımda Öndegelen Bilim Adamları Toplantısı (MACS), Tarımda Risk Yönetimi Platformu (PARM) ve Tropikal Tarım Platformu (TAP) vasıtalarıyla tarımda yeniliğin teşvik edilmesini kapsamaktadır. Bu başarılı girişimler bizim desteğimizin sürmesini haketmektedir. AMIS özellikle başarılı bir girişim olmuştur. Düzenli, güvenilir, doğru, zamanlı ve karşılaştırılabilir verilerin temin edilmesi yoluyla, küresel veri ve pazar şeffaflığının iyileştirilmesi için AMIS çerçevesinde daha derin ve güçlü biçimde işbirliğine girmeye hazırız. “İvedi Mukabele Forumu”nun, küresel tarım ve gıda güvenliğine dair sorunları ele almasını teşvik etmekteyiz.
  1. Yeterli beslenme, beşeri kalkınma, üretkenlik ve büyümenin ön koşuludur. Beslenme Hakkındaki İkinci Uluslararası Konferansta kabul edilen Beslenme Üzerine Roma Bildirisi’ni tasdik etmekteyiz. İhtiyari Eylem Çerçevesi’nde önerilen politika seçeneklerini ve stratejileri memnuniyetle karşılamaktayız ve bunları ulusal gıda ve beslenme stratejilerine uygun biçimde dahil etmeleri için hükümetleri ve diğer paydaşları kuvvetle teşvik etmekteyiz. “Gezegeni Beslemek: Hayat için Enerji” temasını taşıyan 2015 Milan Expo’sunu ve bu Expo’nun gıda güvenliği ve beslenme konusundaki çok sayıda etkinliğini memnuniyetle karşılamaktayız.
  1. Sürdürülebilir gıda sistemleri üretimde ve verimlilikte sürdürülebilir artışları teşvik etmeli, doğal kaynakları daha etkin kullanmalı, dayanıklılığı artırmalı ve Birleşmiş Milletler İklim Değişikliğiyle Mücadele Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) uyarınca iklim değişikliğiyle mücadele çabalarına destek olmalıdır. Toprak verimliliğinin iyileştirilmesi, su saklama kapasitesi ve bozulmuş tarım arazisinin restorasyonu, değişen iklim koşulları altında gıda güvenliği için tarımsal verimliliğin iyileştirilmesi bakımından anahtar önemi haiz hususlardır. Sürdürülebilir gıda sistemleri sadece gıda güvenliğini ve doğal kaynakların daha sürdürülebilir kullanımını teşvik etmez, aynı zamanda özellikle küçük tarım işletmeleri ile kırsal kesimde yaşayan kadınlar ve gençler için nitelikli istihdam oluşturulması yoluyla ekonomik ve sosyal fırsatları destekler. Altyapı, sulama, toprağın korunması, açık ve şeffaf piyasalar, teknolojiler, bilgi paylaşımı, mali hizmetleri de içeren kırsal hizmetler, şubeleşme ve danışmanlık hizmetleri, sosyal koruma programları, işte sağlık ve güvenlik, istihdam hizmetleri, mesleki eğitim ve eğitim alanlarında, sorumluluk içeren kamu ve özel yatırımların teşvik edilmesi için gerekli politikaların belirlenmesi ve uygulanması bakımından ilgili hükümet kuruluşları arasında iyi eşgüdüm sağlanması zorunludur.
  1. Üretimden başlayarak gıdanın işlenmesine, dağıtımına, perakende satışına ve tüketimine kadar gıda değer zincirlerinin bütününü dikkate alan bir kapsamlı gıda sistemleri yaklaşımı gereklidir. Kamunun çabalarına ilaveten, gıda değer zincirlerinin üretkenliği, verimliliği ve sürdürülebilirliğinin artırılması için gerekli yatırımların yapılması ile teknolojilerin ve iyi uygulama örneklerinin geliştirilmesi alanlarında özel sektörün oynayabileceği önemli rolü tanımaktayız. Özel sektörün bu alana imale edilmesi için ilave çabalarda bulunmayı taahhüt ederiz. Dünya Gıda Güvenliği Komitesi (CFS) tarafından 2014 yılında kabul edilen Tarım ve Gıda Sistemlerinde Sorumlu Yatırımlar için İhtiyari İlkeler ve tarım yatırımları konusundaki OECD politika çerçevesi gibi kılavuz belgelerin uygun biçimde kullanımını teşvik etmekteyiz.
  1. Verimliliğin artırılması, istihdam ve gelir yaratılması ve gıda israf ve kaybının azaltılması için gıda değer zincirlerinin tüm aşamalarına yatırım yapılması temel koşuldur. Ulusal düzeyde yatırım için elverişli koşulları teşvik edeceğiz. Bunun kapsamına, altyapı, piyasaların iyi işlemesini destekleyen politikalar, bu piyasalara küçük işletmelerin ve kadınların entegrasyonu, kapsayıcı mali kurumlar, tarım arazilerini güvenli kullanım hakkı, sosyal koruma, risk yönetimi ve aşırı fiyat değişkenliğinin olumsuz etkilerini sınırlandıracak tedbirler girmektedir. Dünya Gıda Güvenliği Komitesi (CFS) tarafından 2012 yılında kabul edilen Ulusal Gıda Güvenliği Bağlamında Arazilerin, Balık ve Orman Alanlarının Kullanımının Sorumlu Yönetimine Dair İhtiyari İlkeler’in (VGGT) ve 2014 yılında kabul edilen Tarım ve Gıda Sistemlerinde Sorumlu Yatırım İlkeleri’nin uygulanmasının teşvik edilmesi için ülkeler ve uluslararası kuruluşlar tarafından gösterilen çabaları desteklemekteyiz. İlgilenen ülkelere bu ilkelerin nasıl hayata geçirileceği hakkında kılavuzluk yapmaları için FAO, IFAD, UNCTAD, Dünya Bankası Grubu ve OECD’ye çağrıda bulunuyoruz.
  1. Çok taraflı ticaret sisteminin küresel gıda güvenliği bağlamındaki temel rolüne ve süregiden DTÖ müzakerelerine yönelik taahhüdümüzü teyit etmekteyiz. Bu taahhüdümüz, Doha Kalkınma Gündemi görüşmelerinin hızla sonuçlanmasını ve Nairobi’deki 11. DTÖ Bakanlar Toplantısı’nın başarısını da içermektedir. Tüm ülkelere bilimsel tavsiyeler verilebilmesi ve kılavuzluk yapılabilmesi için, CODEX, IPPC ve OIE gibi standart oluşturucu yapıların kapasitelerini iyileştirmeye devam etmeleri hususunda WHO, FAO ve diğer ilgili uluslararası kuruluşlara çağrıda bulunuyoruz.
  1. Sürdürülebilir gıda sistemlerinin tesis edilmesi ve gıda güvenliği için tarımsal verimliliğin sürdürülebilir biçimde iyileştirilmesi ön koşuldur. G-20, geçmişte tarımsal verimlilik artışının desteklenmesi için bir dizi girişim başlatmıştır. Bu çabaların uygun şekilde güçlendirilmesi gerekmektedir. Bu girişimlerin, örneğin gıdanın işlenmesi, saklanması ve dağıtımı alanları gibi tüm gıda sistemini kapsayacak biçimde ve uygun şekilde genişletilmesini desteklemekteyiz. Bu yapılırken, küçük ölçekli işletmeleri ve aile işletmelerini de içerebilecek kırılgan çiftçilerin özel ihtiyaçlarının kapsayıcı ve sürdürülebilir kırsal kalkınmanın daha geçiş ölçeğinde dikkate alınmasını beklemekteyiz. Küresel araştırma önceliklerinin belirlenmesi için uluslararası işbirliğinin teşvik edilmesi ve sürdürülebilir verimlilik kazanımlarını sağlayacak anahtar niteliğindeki alanlarda kamu ve özel sektör kuruluşları arasında işbirliğinin kolaylaştırılması bakımlarından MACS önemli bir rolü haizdir. Bu ihtiyaçları değerlendirmesini ve özellikle sürdürülebilir tarım ve gıda sistemlerine geçişin desteklenmesine odaklanacak şekilde tarım ve gıda güvenliği konularındaki G-20 gündemini destekleyecek yollar önermesini MACS’den istiyoruz. İklim değişikliğinin gıda güvenliği üzerindeki etkilerini göz önüne alarak, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliğiyle Mücadele Çerçeve Sözleşmesi’ne (UNFCCC) ilişkin çalışmaları desteklemekteyiz ve Aralık 2015’de Paris’de yapılacak 21. Sözleşmeye Taraf Devletler Konferansı’nın (COP 21) başarıyla sonuçlanmasını beklemekteyiz.
  1. Verimlilik artışı, yeni araştırma ve yenilik yoluyla olduğu kadar, teknolojilerin kullanıma sokulması ve bilgi paylaşımı yoluyla da teşvik edilebilir. Elverişli politikalar ve düzenleyici ortamlar tesis edilmeden ve etkin ve yerel düzeyde sahiplenilmiş teknik danışmanlık ve şubeleşme hizmetleri olmadan, teknolojilerin kullanıma sokulmasının gerçekleşmeyeceğini bilmekteyiz. Tarım politikalarının sürdürülebilir gıda sistemlerinin ve gıda güvenliğinin teşvik edilmesindeki rolünü dikkate alarak, politika deneyimleri ve başarılı uygulama örnekleri bakımından G-20 ülkeleri arasında daha büyük işbirliği ve bilgi değişiminde bulunulması ve G-20 dışı ülkelerle de bu paylaşımın yapılması çağrısında bulunuyoruz. OECD ve ilgili diğer uluslararası kuruluşları, tarımsal verimliliğin sürdürülebilir biçimde iyileştirilmesi için G-20’nin başlattığı çerçevenin geliştirilmesini desteklemeyi sürdürmeye davet ediyoruz.
  1. Gıda değer zincirleri boyunca önemli ölçüde gıda israfı ve kayıpları yaşandığını ve bunun gıda güvenliği, beslenme, doğal kaynakların kullanımı ve çevre bakımından olumsuz sonuçlarını büyük bir endişeyle not etmekteyiz. Muazzam ekonomik, çevresel ve sosyal önemi haiz küresel bir sorun olarak bu olayın altını çizmekte ve tüm G-20 üyelerini bu sorunu ele almaya yönelik çabalarını güçlendirme hususunda cesaretlendirmekteyiz. Gıda israfı ve kayıplarının azaltılmasının G-20’nin kolektif biçimde harekete geçmesine müsait bir hedef olduğuna ve G-20’nin bu konuda küresel liderlik sergileyebileceğine inanmaktayız. Dünya Gıda Güvenliği Komitesi’nin (CFS) Gıda İsrafı ve Kayıpları konusundaki Politika Tavsiyeleri’ne dikkat çekiyoruz. Politika tutarlılığı bağlamında, G-20 Gıda Güvenliği ve Beslenme Çerçevesi Uygulama Planı’nın bir unsuru olarak gıda israfı ve kayıplarının azaltılması için eylemler geliştirmeye yönelik çabalarını sürdürmesi hususunda G-20 Kalkınma Çalışma Grubu’nu (KÇG) teşvik etmekteyiz.
  1. Gıda israfı ve kayıplarıyla mücadelede uygulanan spesifik eylemler ülke ve gıda sistemi bazında değişiklik gösterebilmektedir. Bununla birlikte, aksi takdirde israf edilecek güvenli ve besleyici gıdadan diğer kullanımlar yerine insanların beslenmesi için istifade edilmesini sağlayacak bir israf önleme ve gıda geri dönüşümü temelinde eylem önceliklerinin belirlenmesi gerektiğini düşünmekteyiz. Ulusal koşulları ve piyasa-temelli yaklaşımları da göz önüne alarak, gıda sistemlerinin etkinliğinin iyileştirilmesi ve gıda güvencesi yokluğunun azaltılması için bu eylem hiyerarşisinin teşvik edilmesinin önemini vurgulamaktayız. Gıda israfı ve kayıplarını azaltacak müdahalelerin daha hedefe odaklı olabilmesi için, gıda israfı ve kayıplarının ekonomik ve fiziksel büyüklüğü için daha iyi ölçümler yapılmasına ve israf ile kayıpların temel nedenleri ile ekonomik, sosyal ve çevresel etkilerine yönelik ortak bir anlayışa ihtiyaç bulunmaktadır. Politika teşvikleri vasıtasıyla olanlar da dahil olmak üzere gıda israfı ve kayıplarının azaltılmasına dair ülke deneyimlerinin paylaşılması, altyapı yatırımları, piyasa yenilikleri, tüketici eğitimi, aksi takdirde kaybedilecek veya israf edilecek gıdanın insanların beslenmesi için geri kazanılması ve yeniden dağıtılması, ticaret teşvikleri ve özel sektör yatırımları bu sorunun ele alınmasına yönelik küresel çabaları kolaylaştıracaktır.
  1. G-20 üyelerinin gıda israfı ve kayıplarını tutarlı biçimde ölçebilmek için kullanabilecekleri ortak bir kavramsal ölçüm çerçevesini değerlendirmelerinde fayda bulunmaktadır. Üyeler, bu çerçeve sayesinde gıda israfı ve kayıplarının azaltılmasına yönelik olarak kaydedilen ilerlemeyi izleyebilirler. Gıda İsrafı ve Kayıplarının Azaltılması için Küresel Girişimi (SaveFood) not etmekteyiz. FAO’yu IFPRI ve diğer ilgili uluslararası örgütlerle birlikte gıda israfı ve kayıplarının ölçülmesi ve azaltılması konusunda mevcut sistemler temelinde bilgi ve deneyim paylaşımında bulunulması amacına matuf bir platform oluşturmaya davet ediyoruz. Bu platform G-20 üyelerinin ve diğer ülkelerin deneyimlerini toplamalı ve düşük gelirli gelişmekte olan ülkelere de odaklanmalıdır.
  1. G-20 Tarım Müsteşarlarından, Kalkınma Çalışma Grubu ile işbirliği halinde, bugünkü toplantımızın sonuçlarını ve G-20 Gıda Güvenliği ve Beslenme Çerçevesi Uygulama Planı’nda yer alan tavsiyeleri Antalya Liderler Zirvesi’nde değerlendirilmek üzere bir G-20 Gıda Güvenliği / Sürdürülebilir Gıda Sistemleri Eylem Planı’nda bir araya getirmelerini istiyoruz. Bu çalışma hem G-20 üyelerini hem de düşük gelirli gelişmekte olan ülkeleri ilgilendirecektir.